The Number 23


Abazan bir arkadaş grubu ile izlenmemesi gereken film.
Filmin konusu evrenin gizemi, yaşamın anahtarı, herşeyde var olan 23 sayısı çerçevesinde akıyor.
Filmi izlerken, normal bir grupta herkes kendi doğum tarihi ya da adından 23 sayısı türetmeye çalışır ama bizim grup, dakka bir penis boyundan açtı muhabbeti. Off off. Dedim ben bizim ahırda film izlenmez diye.
Tamam benim de aklıma ilk o geldi de 23 nereee biz nere.

Ali Gel

Yanlış Okumak

Ronaldo luiz nazario da lima ismini "Ronaldo'nun kızı adriana lima" diye okumak örnek gösterilebilir. Aslında göz ilk önce "lima"yı seçip "adriana lima" ile bağlantı kurdu sanırım. En başa gidince Ronaldo'yu ve luiz'in sonundaki z harfini seçince otomatik olarak "Ronaldo'nun kızı adriana lima" çıktı. Ya da Adriana Lima beni andı. Tam bilmiyorum. İkisi de olabilir.

----------------------

Elimdeki araç listesinde yer alan PPM marka 18 tonluk iş makinası için yazan listeyi okurken yaşadığım dram.
Sırayla bayan çalışma arkadaşıma listeyi okuyorum. O da kontrol ediyor.
...
case 580 - keys 580
cat 992g - ket 992 ci
ppm 18 ton - pipim 18 ton
!!!

Nerden esti İngilizce kodlamak onu da hatırlamıyorum ama keşke "pırasa pırasa manisa" diye kodlasam daha iyi olurdu sanırsam ki galiba kesin.

Düzeltme: pipiem desem daha kötü olurmuş yazarken aklıma geldi.

Çaycı

Bizim şirket çaycısı biraz zor anlıyor. Bir de bir kaç huy edinmiş, sigara vermezsen ya da senden bir çıkarı yoksa çay getirmiyor. Biraz da zekasında problem var. Bir personel de İnsan Kaynakları Müdürü'nden ricada bulunmuş. Adamın sesini cep telefonuna kaydetmiş. Bir gün bizi çağırdı. Gelin size çay ısmarlayayım dedi. Telefonu çevirdi ve cep telefonunu ahizeye dayadı:
- "Çay ocağı"
- "Ahmet, koçum ben x servisindeyim. Üç çay kap gel." (müdürün sesi)
- "Peki efendim."

Bu numarayı üçüncü kez yedirmiş. Helal olsun valla.

İngilizce

Sabah erkenden poğaçamı yiyip internetten gazete okurken genel müdür yardımcısı çağırdı. İşte seni müdür yapıcaz, iltifatlar falan. Sonra:
- İngilizcen nasıl?
- Orta seviyede efendim.
- Okuduğunu anlayabiliyor musun?
- Anlayabiliyorum efendim.
- Peki al şu gazetedeki şu haberi oku.
Bir an donakaldım. Aslında İngilizcem o kadar da iyi değil. Bazen bir şeyleri okurken kel alaka çevirebiliyorum. Neyse aldım gazeteyi haberi gördüm. Çatır çatır çevirdim. Hem de hiç takılmadan.
"Aferim" dedi. Neyse ben odadan çıktım. Gülmekten karnıma ağrılar girecek neredeyse çünkü poğaça yerken okuduğum haberin ingilizcesini göstermişti bana.

Koyunları Kaniş Diye Satanlar Yakalandı

Haber: "İngiltere ve Avustralya üzerinden evcil hayvan satan şirketin, koyunları tıraş edip Japon zenginlere kaniş diye sattığı ortaya çıktı."

Yorum: Ertesi günkü japon gazetelerinden haber:
"Köpekleri koyun diye satan dolandırıcılar Mahsun Sarı ve Abuzer Kadayıf yarın mahkeme önüne çıkacaklar."

Şahin K

Şahsın sanal alemdeki ününü bu kadar okuduktan sonra internetten bir kaç videosu izlediğim porno yıldızı. Aynı zamanda onu izledikten sonra bünyenizde kalıcı değişiklikler (tersine evrim) yapabiliyor.
Pc başından kalkıp ev içinde kendi kendime konuşarak ilerlediğimi farkettim:
- Dur ben şu suyu bir içeyim. Oh ne güzel! Buz gibi dolaptan gelen soğuk suyu içtim. Vay yatağa bak. Off sana bir yatarım yaylarının pasını alırım...
i m d a a a t

Bizim Oğlan

Ben eşek kadar olduğumda bile babamın aile eşrafına (ne eşrafı lan amca dayı işte duyanda zengin sanacak) beni takdim ederken kullandığı kelime. 100 kişiye sordum sadece benim babam kullanmıyormuş. Herkes bir dönem bu acı tecrübeyi yaşamış.